Çaresiz çırpınan serçe gibi konacak bir dal arıyor yüreğim. Yıldızsız, sessiz ve sisli bir gecede. Ha düştü ha düşecek, bitkin kanatları titriyor, zavallı kendini tutamıyor ve salmış bedenini o bitmeyen karanlığa. Tek bir çaresi var, ya konar senin dalına yada dipsiz karanlığın sonunu bekler mavi ile karşılaşma umuduyla.
Çaresiz çırpınan serçe gibi konacak bir dal arıyor yüreğim. Yıldızsız, sessiz ve sisli bir gecede. Ha düştü ha düşecek, bitkin kanatları titriyor, zavallı kendini tutamıyor ve salmış bedenini o bitmeyen karanlığa. Tek bir çaresi var, ya konar senin dalına yada dipsiz karanlığın sonunu bekler mavi ile karşılaşma umuduyla. Evet, kabul ediyorum hayranım bakışlarına. Hiç bir zaman reddetmedim donuk gözlerinin yüreğimi ısıttığını, baktığım zaman hayallere daldığım ve içinden çıkamadığım o güzel gözlerinin büyüsünü. Masum bir çocuk ağlar yüreğimde düşündüğüm zaman sevdamızı. Her gece dinlemek ister aşkımızın şarkısını. Ağlar, kan akar gözlerinden… Süzülür çıplak bedenine, sonra uyuya kalır. Kabuslar görür geceleri uyanır kan ter içinde ve haykırır o büyülü kelimeyi. Saklarım sevdamı yüreğimin tazeliğinde. Ama benimdir donuk gözler. Bakışların sular içimdeki o gizli bahçenin çiçeklerini. Toprak olur, güneş olur onlara, hepsi renginin eşi benzeri olmayan tonları. Kırmızısı başka bir kırmızı, yeşili başka yeşil. Bu bahçe ikimizin sevdası. Bekçisi ben bahçevanı sen. Soldurmayalım bu çiçekleri. Kimse öğrenmesin yerini, koparmasınlar tek bir çiçeğimizi. İşte böyle aşkımın göz yaşları, hep damla damla ak gözlerimden… Sakın karışma sahte gülücüklerime. Aldanma asla oyunlara… Hep böyle kal, sessiz ve usuldan bak bana, derinden ve yürekten sev beni. Hep böyle bak, hep böyle sev, hep böyle kal. Seni sevdiğimi bil ve sana hayranlığımı seyret karamsı gözlerinle donuk donuk. Aşkımın gözyaşları kan kadar kırmızı, deniz kadar mavi, aşkımızın adı Kan Mavisi…
:-*
çiçekler soldu canım..
yeşermiyor da..