Sen yine umutsuzluk girdabında debelenirken, düşünceler alıp başını gitmişken, ben neler yapıyorum böyle? Yine hüsran mı gözüküyor sevgili yıldız fallarımızda, yoksa falcılar aslında hiç bir şey bilmiyor da, kaderimizi her dakika ben mi değiştiriyorum?
Yaşam kadar küçük bu mektuplar sana bol gelirken, yüreğimiz kadar, umutsuzluklarımız, acılarımız kadar büyük olan bu sevda niye bize dar geliyor? Paylaşamadığımız ne sevgili, neyin kavgasını yapıyoruz? Bu sevgi yaşantımıza büyük, yüreğimize küçük mü geliyor artık? Birbirimizi suçlamayı terkedeceğimiz vakit gelecek mi, yoksa bu terkedişten sonra biz zaten olmayacak mıyız?
Mutluluk kaf dağının ardında da biz adresimi şaşırıyoruz? Ebabil kuşunun ağzında da kuşun kanadını mı kırdık, onu yaralı mı unuttuk? Saramadık mı sevgimizin kanayan yarasını?
Daha ne kadar boş voltalarla gidip gelebilirim ki o esarete.. Gözlerimdeki perdeyi kaldırmak için neyi bekliyorum.. Sevgimi dibine dek tüketip, kendimden nefret etmek mi bana gerekli olan.. Ancak böyle mi mutlu olacağım bireysel yaşamımda? Herşeyi sonsuza dek konuşmak için, o son ya da sonsuz cümleleri kurmak için daha ne kadar susacağım? Bu bir çığlık sevgili, her gün avaz avaz sustuğum, her gün doya doya yandığım bir çığlık! Ne zaman çıkaracağım kulağımdaki pamukları? Tükeniyorum sevgili, hayatı tüketiyorum. Aşkı bozuk para gibi nasıl da umarsızca çarçabuk harcıyorum değil mi, hüznü bir çocuk gibi nasıl da özenle sulayıp büyütüyorum.. Şaşırıyorum sevgili, şaşırıyorum.. Böyle severken, o insanların mumla aradığı şeyi bulmuşken, yaratmışken, yoketmek için bunca çabama şaşırıyorum!
Söylesene, aklının uçurumunda korka korka kaç defa durup direndim? Aşağı bakmadan bulutlarla eş kaç dönüş yaşamışlığım var? Ben alışkınım yağmurlara da, korkuyorum ya ıslanırsam.. Yağmurda yetmez mi dersin yüzümdeki maskeyi soymaya.. Bu yüzden ağlıyorum işte, kendime bunu yaptığım için.. Sırf bundan dolayı bebekleri de sevmiyorum zaten, çünkü gülüşleri bana olmam gerekeni hatırlatıyor.. Vicdan muhasebesi yapmak için çok geç artık!! Haha (!), sakın gerçek dünyaya çıkma kriz, sen orda otobüse bile binemezsin! Aynadaki yüzden utan, yüzsüz gözlerinden utan..
….
Nasıl bir aşk bu, nasıl kısır döngüler, yüreğimi paralayan.. Evet hayat acımasız, en az senin kadar biliyor musun.. Yangınlar ortasında kırık dökük hayallere vurgun olsak da, sadece senli hayaller baş tacı, hala..
Ve şimdi diyorum ki böyle paramparca;
”Bitme..
Bak içtim, yürüdüm, kederlendim,
Denize girdim, üşüdüm, sana geldim..
Düş bitmeden sen bitme,
Bitmeden sevgi gitme..
Bitme..
Bak koştum, savruldum, hep örselendim.
Cigara ziftlendim, ille de seni sevdim..
Uzaklarda öyle çok kederlendim..
Günler bitmeden bitme,
Bitmeden hasret gitme..”
günler bitmeden bitme
bitmeden hasret gitme
busözün çok anlamlı vede ğüzel olmuş
………………