Böyle bomboş geçen zamanı neresinden tutup yakalayacağız hiçbir fikrim yok. Sanki hiç derdimiz yokmuş gibi, sanki herkes çok mutluymuş gibi, herkes zengin, sağlıklı gibi; bir de bu baş belası covid 19 ve paranoyaları çıkageldi hayatımızın tam ortasına. Hatta ve hatta sahiplendi sanki değil mi, her şey onun kontrolünde artık. Bu girdiğimiz kaçıncı depresyon, kaçıncı umutsuzluk yahu! Herkes direnebildiği kadar direniyor, korunabildiği kadar korunuyor lakin bir yerde gerçekten bitecek mi emin değiliz. Covid gidecek, novit mi gelecek, eski hayatımıza geri dönmek gerçekten mümkün olacak mı hiç bilmiyoruz, bilemiyoruz. Bir grup insan gelecek olan aşıya umut bağladı, başka bir grup insan aşı olmam da olmam diye tutturuyor. Yahu aşı olmayıp da ne yapacaksın söyler misin? Nasıl koruyacaksın anneni, babanı, çoluğunu, çocuğunu ya da sevdiğin sevmediğin tüm insanları? Neymiş aşı ile çip takacaklarmış! Allah aşkına kim ne yapsın senin kıçı kırık hayatını! Yok efendim maske takmak zararlıymış, virüslere karşı korunmasız olunuyormuş. Bu virüse karşı bağışıklığın oluşması için maske takmamamız gerekiyormuş da bilmem ne! Tabi zaten her yerde avazı çıktığı kadar bağıran onca bilim adamından daha iyisini biliyorsun sen. O adamlar bunca yıl boşuna okumuş, bak sen şıp diye çözüverdin meseleyi aferin sana. Tamam anlıyorum, teknoloji ilerledikçe ve dünya da olup biten hadiseleri görünce, hiçbir şeye, hiçbir kuruma güvenimiz kalmadı farkındayım ama benim demek istediğim, daha iyisi olana kadar şu an elimizin altında sadece böyle bir şey var ve başka çaremiz yok. Ya paşa paşa aşımızı olacağız, ya da her geçen gün artan ölümleri, acıları izlemeye devam edeceğiz. Vallahi ben eski hayatıma geri dönmek istiyorum şahsen. Çocuklarım eğitimlerine devam etsin istiyorum, insanlar işlerine geri dönsünler ekonomik sıkıntılar bitsin istiyorum. Bir rahatsızlığım olduğumda gönül rahatlığıyla hastaneye gitmek istiyorum, bi arkadaşımla karşılıklı sohbet edip kahve içmek istiyorum. Belki ilerde ilgili kişiler ilacını bulacaklar, yakalanınca hop atacağız bir tane şıp diye iyileşivereceğiz kimbilir. Şu an için başka bir seçenek yokken, elimizde geldiğince bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmak durumundayız. Yaşadığımız tüm belirsizlikleri kalıcı bir acıya dönüştürmemek için bunun gerekli olduğunu düşünüyorum.
Ara ara corona ile ilgili düşüncelerimi kaleme alıp yayınlayacağım. Sürç-i lisan ettiysem affola.
Herkese sağlıklı günler diliyorum.
Not: Prof. Dr. Mustafa Çetiner’in konuyla ilgili bu videosunu şiddetle tavsiye ediyorum.
Selam vereyim dedim eski arkadaşıma… 🙂