Evet.. sensiz bir güne daha merhaba.. Yine sensiz ve sessiz doğan bir güneş.. yine tatsız bir gün.. Bilir misin sen varken ben 5 dakika daha uyumak istemezdim.. hemen kalkıp sana koşmak isterdim.. senin yanında olmak.. seninle olmak.. her ne olursa olsun sadece seninle.. Aslında ben çiçekleri bile sevemem korkarım dikenlerinden.. ama seni tenime batan dikenlerine inat Sevdim.. çok sevdim.. ve kolay görünür uzaktan, eline batan dikene rağmen bi gülü sıkmak.. elinde tutmak.. uzaktan kolaydırda.. yanına yaklaşınca.. ama sonunda o gülü dikenine rağmen sıka sıka..
Getirip suya koyduğunda o gülün yapraklarını açması.. karşısına geçip onu doya doya koklamak gibisi yoktur.. sen de öyleydin.. seni inadına sevdim.. ve dikenlerini batırdı(n)m ellerime.. ama ben seni suya koyup yaprak açmanı.. seni doya doya koklamayı o kadar istedim ki.. fakat sen.. ne yaprak açtın.. ne de kendini doya doya koklattın.. sadece dikenlerin battı(batırdın..) ve soldun… bazıları diyorki sen aşık olmamışsın.. belkide oldun göründün.. aşık olmadıysam.. aşkın bu acımsı tadı ne peki.. yoksa bunun tatlısı da varda.. ben mi acısına rastgeldim.. yada bilerek mi aldım acı olanını.. aşk acı.. acı ama içmeye kanmadım.. çünkü içinde sen vardın.. biz vardık.. hayaller, yeşerecek düşler vardı.. sabrettim belki acısı bitince tatlısı gelir ardından diye.. sabrettikçe ufalandı, parçalandı yüreğim.. şimdi beni bırakın acılarımla.. tükenip giden umutlarımla.. uğraşmayın benimle.. yok olan beni benimle bırakın.. acımayın bana bişey olmaz.. atın bi kenara.. boş bira şişeleri gibi.. atın.. ne gerek vardı bütün bunlara.. ben senden önce de ağlıyordum zaten.. senden sonrada ağlıyorum.. neden aşkın bu acı yanını tatmak zorunda bıraktın beni.. ben de herkes gibi yaşasaydım aşkın o pembe, mavi, yanlarını.. ne gerek vardıı? Artık korkmuyorum ölmekten.. ölüm bile boş geliyor.. sensiz zaten ölüyüm.. ölsem, çürüsem, gitsem ne olurki.. İşte ben bunları yaşıyorum.. her gün biraz daha yok oluyor.. İsyan ediyorum.. her sensiz güne biraz daha isyan.. İşte ben sensizim.. Çölde kaybolmuş bir bedevi, Yok ki gidecek hiç bir yeri…