Kısa Kısa…

-Şimdi-

Biliyorum kimse umursamayacak,
garip gecelerde, saçmasapan yerlerde,
çoğu kullanılmış peçetelere yazılan bu iç döküşleri..
Ne yapsam başa çıkamıyorum bu benle,
ve gecelerde aynı şekilde…

İş-güç

Bulunmayan vakitlere iki kelam sığdırmayı,
büyük eziyet sayanlara,
ya da unutanlara,
aslında sadece telefonu icat edenlere,
yuh çekerken kendi kendime,
küfür haznemin darlığına da
ayrıyeten sövmeyi görev edinirken,
düşünüyorum; üstelik düşerken…
Bak kaç saat oldu,
beni hatırlıyor mu ki…

– Çare –

Bugün erteledim hayatı,
yine saçma geldi yaşamak…
Meyve yemem lazım aslında
ve daha az çikolata…
Daha çok yürüyüş,
daha az sigara…
Daha çok gülümseme,
daha az sen…

– Yok –

Ortada fol yok yumurta yok,
adın da yok, tadın bende yok…
Geçmiş yok, gelecek olan yok…
Bakma efkar bastı diye ağlıyorum,
yoksa o da hiç aklımda yok…

– Hata –

Kendime itiraf edemediğimi,
sana yakıştırırken senden gizli,
yahut gizsiz,
aklımdan uydurduğum
yanlış şifrelere gömerken kötü niyetlerimi,
kendimi sende göremediğime
sevinsem mi üzülsem mi bilmezken;
sen bana aşıksın aslında,
ben kendimi kandırıyorum…

– Şaşkın –

-Yok kızım bozuk bu baskül!
-Dur bir de ben çıkayım…
Bin kişide çıksa farketmiyor aslında,
yediklerimin yanında,
yemediklerimi de sayıyor olmalı Allah’ın cezası…
Aklımdaki çekmeceleri de belki de…
Bu koca kalıbın üzerinde,
rezilliğimi saklayacak bir cep bulamıyorum…
"Bu gözlüklerle de başım dertte zaten,
hayat işte yuvarlanıp gidiyorum.."

– Biletsiz –

Aşkların dönüş biletlerini
en başında yakamaz mıyız?
Elime tutuşturulan terk vesikalarını sevmiyorum.
Uzak doğu kadar sabırlı değilim
hasrete ve kaygılara..
Neyse imkansızı geçelim,
bana gelelim…

– Ben –

1 kamyon dolusu yalnızlık,
(her bünye kaldırmaz,
içine bi miktar su ilave ediyorum)
5 bardak hüzün,
2 çorba kaşığı şiir,
1 tutam pişmanlık
250 gr terbiye
1 çay kaşığı akıl
45 kg sen…
İşte hepsi bu kadar…

– Son –

Hayatın içine kaçıyoruz az kaldı…
Yüzünde kurşunsuz bir gülümsemeyle,
beni bana hatırlatan,
yahut unutturan bir şey söyle…
El emeği göz nuru,
bedelsiz kederlerime küfrediyorsan da,
o senin inceliğin…
Etme…
İçine…
İçime…