Bir zamanlar bir yerden duymuştum, önemsememiştim ama şimdi yeri gelince anlıyorum.. “İnsanlardan yapabileceğinden fazlasını beklersen tek elinde kalan hayal kırıklığı olacaktır.”
Biriktirdim onları, mutlu mesut yaşıyoruz ne güzel. Koca bir kış geçti, bahar geldi, gitti.. Ne umduğumla ne bulduğum arasındaki mesafelerden bahsetmeyeceğim, düşünmesi ve hatta yazması bile fazlaca can sıkıcı. Ama umursamayacağım artık, isterse taş yağsın başımıza görmezden geleceğim!
Biriktirdim onları, mutlu mesut yaşıyoruz ne güzel. Koca bir kış geçti, bahar geldi, gitti.. Ne umduğumla ne bulduğum arasındaki mesafelerden bahsetmeyeceğim, düşünmesi ve hatta yazması bile fazlaca can sıkıcı. Ama umursamayacağım artık, isterse taş yağsın başımıza görmezden geleceğim!
Ohh be! Böyle düşününce rahatladım birden. Neymiş efendim, dert değilmiş bunlar. Telefon zaten gereksiz bir alet, hıh eskiden telefon mu vardı sanki, Mecnun Leyla’ya aşkını telefonda mı ilan etti sanki, benimki de gıcıklık işte! Aramazsan arama’nın şaşırtıcı gerçekliğine merhaba.. Hem seviyorsun beni biliyorum, bende seni seviyorum. Bundan ala ispatı varmıdır ki. Bir insanın telefon alışkanlığı hiç oluşmamışsa bunun suçunu onda aramamak gerekir tabikide.. Biraz eskileri deşelim mi, yok vazgeçtim banane ya.. Ama bak hayat hakikaten çok tuhaf bir makine, düzgün kursan da arada ayarı bozuluyor, böyle olunca da senin de kimyanı bozuyor çok ciddiyim.. Kaldırıp atmak geçiyor insanın içinden, nereye, kime diye sorup soruşturmadan, öylesine, dilediğince, dilediğinde.. Kaldırması ağır evet, becerebilene bravo, ben yapamıyorum ne güzel.. Yani yapamıyordum, dediğim gibi artık değiştim, hayat güzel, insanlar güzel, ben mükemmel.. Yuh diyorum, aşmayalım kendimizi mümkünse..
Herşey tamam da,
Bu saate kadar beni neden aramadın, onu anlamış değilim hala daha..
..
Telefon çok gereksiz bir alet gerçekten (:
“Fal’a inanma, falsız da kalma” gibi bir şey bu da, pek kullanmasakta, varlığından hoşnut olmasakta gözümüz, kulağımız onda olur ne zaman çalacak diye…Öyle ki, sevgiliye, eş’e dost’a sitem ederiz neden aramadın diye? Bu da güzel be, tuzu mu diyeliim biberi mi diyeliiim hayatın (:
”Herşey tamam da,
Bu saate kadar beni neden aramadın, onu anlamış değilim hala daha..”
burası çok ,iyiydi (:
YorumsuzLukLardayım…
HahAhA 😀
buaralar benimde yaşadığım bir sorun. Neden çağrılarıma cevap vermiyorsun? Telefonun neden kapalı? Telefonun nerde? Eskiden böyle değildin? Değiştin mi yoksa? Yoksa beni sevmiyormusun? E hadi ama ara beni, arayım seni 🙂 HahAHhA 🙂
Bir de bunun “Teknoliji kurbanlığı” vardir… Yakın birzamanda böyle bir yazı da görmek isterim burada…
AH ülen Ahh seviyoruuuuuuuuuuummmmmmmmmmmmmmmmm!
Herşey tamam da,
Bu saate kadar beni neden aramadın, onu anlamış değilim hala daha..
sonuna hayran oldum .süperdi ..
güzel bir yazı tşk ler..
işte sorunda orda ya yapabilmekte kendini buna inandıra bilmekte polyanacılık oynamayı biliyorsak heryer paris işte mesele oyunu kurallarına göre oynaya bilmekte 🙂 güzel biryazı tşkler…